Duygularımızı Nasıl Yönetebiliriz?

Fotoğraf/Unsplash: Allison Heine

Bazen hayatta her şey bir anda üzerimize gelebiliyor. Ailevi sorunlar, arkadaşlıklar, ilişkiler, iş ortamı... Zihnimiz bu gibi durumlara maruz kaldığında, bu durum bizde aşırı stres ve anksyete gibi sonuçlar doğurabiliyor.

Bu durumlar yüzünden ruh halimizde meydana gelen değişiklikler ise günlük hayatımıza ister istemez yansıyor... Bu da sosyal çevremizi de, bizi de olumsuz etkileyen bir durum haline geliyor. Bu yüzden de duygu değişimlerimizi kontrol edebilmeyi öğrenmemiz gerek.

Peki duygularımızı kontrol edebilmeyi başarırsak ne gibi sonuçlar doğar?

• Zor ve çözülemeyen olaylara karşı daha sakin ve çözüm odaklı bakabilmemize yardımcı olur.

• Duygularımızı daha iyi tanımlamamızı ve onlarla başa çıkabilmemizi sağlar.

• Duygularımızın bizi kontrol etmesi yerine, bizim onları kontrol etmemizi sağlar.

• Zor durumlara daha olumlu ve güvenli tepkiler vermemizi sağlar.

• Özgüvenimiz güçlenir.

• İkili ilişkilerimizi kuvvetlendirir.

• İş ve okul hayatının belirli alanlarında performansınızı arttırır.

Bunları başarmak gerçekten hiç zor değil... Bana kalırsa duygu yönetimine başlamanın en basit ve kolay yolu nefes egzersizleri ve biraz sabır. Sinirlendiğiniz veya bunaldığınız bir anda, ufak nefes egzersizlerine başlayıp kendinizi güvenli alanınıza çekebilirsiniz. Bu anlamda yalnız kalmak bana iyi gelen bir seçenek olduğu için bunu öneriyorum. Ben içinden çıkılmaz bir duruma girdiğimde o an kimsenin bana yaklaşmasını istemediğimden, kendimle baş başa kalmayı tercih ediyorum ve ufak nefes egzersizleriyle kendimi sakinleştirmeye çalışıyorum.

Çünkü o an farkında olmasanız bile sinirle söyleyeceğiniz her hangi bir söz, yanınızdaki insanı kırabilir ve bu da o insanla ilişkinizi bozabilir. Bunun önüne geçmek için sinir ve stres halindeyken iletişim kurmamayı tercih edebilirsiniz. Ben bu yöntemin en azından kendim için faydasını görüyorum. Ayrıca nefes egzersizlerinin yanında bir bardak su içmek de size iyi gelebilir.

Sabretmeye gelince; sinir harbindeyken kararlar vermeyin. Çünkü öfkeyle alınan karar hiçbir zaman doğru bir karar olmamıştır. Bunun yerine sakin kalmaya çalışın ve bekleyin. Nefes alışverişleriniz düzelsin, vücut hareketleriniz sakinlesin ve daha sonra düşünmeye başlayın.

Biraz sakinleştiğinizden emin olduktan sonra, tabii mecbur değilseniz eğer (iş ile ilgili bir konu değilse) sizi strese sokan durum her neyse oradan uzaklaşmayı seçebilirsiniz. Bunlar bana göre o an için uygulanabilecek en önemli maddeler olsa da, tabii ki duygu yönetimine başlamak için belirli başka maddeler var...

İçerisinde olduğunuz duygunun üzerine düşünmek için o an kendinize zaman ayırabilmek bunlardan biri mesela. Yaşadığınız duygunun o an sizde bıraktığı izlenimi gözlemleyebilirsiniz. Bu, duygu kontrolüne başlamanın ilk adımı. Yaşadığınız duyguyu tanımadan, onu nasıl iyileştireceğinizi bilemezsiniz.

Diğer bir maddesi ise düşünme biçimimizi değiştirmek. "Ben bu duygunun üstesinden gelemem" diye düşünmek yok. Önce bu tür negatif kalıplardan kurtulmanız gerekiyor. "Bu duygu, benim. Bunu ben yaşıyorum ve üstesinden geleceğim" şeklinde düşünce kalıbınızı ve yaklaşımınızı değiştirmeniz şart. Bunu kabullendikten sonra işiniz daha kolay inanın. Artık buradan sonrası duygunuzu tanımaya dönüyor. Onu tanıyıp, nasıl iyileştirebileceğinizi çözümlemeye başlayacaksınız.

Bunu başardıktan sonra da zaten bir sonraki adım çok daha kolay oluyor. O da; kendimize karşı çok daha şefkatli ve olumlu yaklaşmak. Duygularımızı tanımaya başladıktan sonra ister istemez kendimize daha olumlu yaklaşmaya başlıyoruz. O yüzden düşünce biçimimizi değiştirdikten sonra bu adımı başarmak çok daha kolay merak etmeyin.

Duygu yönetimine atacağımız ilk adımda uygulanabilecek maddeler bunlardı... Stresten ve kaygıdan uzak kaldığımız, bunları yaşasak bile her zaman pozitif olabileceğimiz güzel günlerimiz olsun dilerim...

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, kendinize iyi bakın :)